Ekonomi

AB’nin tercih ettiği az şekerli şeftali üretelim

Mehmet Hanifi GÜLEL

Türkiye’nin şeftali ih­racatı ilk 6 ayda yüz­de 16,8 artış ile yakla­şık 143 milyon dolar gelir elde etti. İlk altı ayda en çok ihra­cat yapılan ilk üç ülke Rusya 91.8 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, Irak 27.6 milyon dolarla ikinci ve Romanya 6.4 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı

Şeftali ihracatında öne çı­kan tek pazarın Rusya oldu­ğunu kaydeden Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıla­rı Birliği (UYMSİB) Başkanı Senih Yazgan, bu yıl ihracat­taki talep artışının diğer ül­kelerde yaşanan rekolte ka­yıplarından kaynaklandığını belirtti.

Türkiye’nin şeftali­de ikame bir üretici olduğuna dikkat çeken Yazgan, ‘’Başta Avrupa pazarının talep ettiği sert, daha az su ve şeker ora­nına sahip çeşitler ekilmeli. Pazarının talep ettiği çeşitler ekilerek şeftali ihracatında ikame değil, doğrudan tercih edilen olmalıyız. Bizim ağır­lıklı olarak ürettiğimiz bol sulu ve şekerli şeftali Avrupa pazarından talep görmüyor. Üreticiler ihracat pazarları­nın talebine uygun türler ek­meli’’ dedi.

İhracatın %60’ı Rusya’ya

Bursa şeftalisinin AB’den coğrafi işaret tescili almasını değerlendiren Yazgan, şefta­li konusunda AB’ye ihracatın neredeyse yok denilecek ka­dar az olduğunu ve coğrafi işa­ret olarak tescil edilmesinin çok büyük bir etki sağlamaya­cağını söyledi.

Ağırlıklı olarak şeftali ihracatının Rusya, Ro­manya ve Ukrayna’ya yapıl­dığını belirten Yazgan, ‘’Rus­ya pazarında şu ürünümüz ol­dukça talep ediyor ve toplam ihracatın yüzde 60’ı bu ülke­ye yapılıyor. AB’nin Rusya’ya yapmış olduğu ambargodan dolayı da ihracatımız ağırlıklı olarak bu ülkeye yapılıyor.

AB pazarında özellikle geliştiril­miş İspanyol çeşitlerinin ve İtalyan çeşitlerinin piyasa­ya girmesiyle maalesef Bur­sa şeftalisi artık tercih edi­lemez hale geldi. Bunun da nedeni çok kuru madde ora­nını az ve suyunun çok faz­la olması. Bursa şeftalisinin aroması ve şeker oranının yüksek olması maalesef bu ürünün tüketim alışkanlığı­nı AB pazarında azalttı. Yani yerken ellerini kirletmeyen ürünler tercih ediliyor. Avru­pa’da kuru madde oranı yük­sek, su ve şeker oranı daha az olan ürünler tercih ediliyor.

Dolayısıyla Bursa şeftalisi­nin şu anki pazar değeri sade­ce Rusya ve Ortadoğu ülkele­ri yer alıyor. AB’ye her geçen gün ihracat miktarımız aza­lacak diye düşünüyorum. Di­ğer yandan şeftali ürünü çok nazlı bir ve don riskine karşı çok hassas olması nedeniyle zaman zaman Avrupa ülke­lerinde de eksiklik yaşanıyor. Bu durum yaşandığında bi­zim ürünümüz ikame ürünü olarak o piyasaya girebiliyor. Bizim pazarda sürekliliğimi­zin olması gerekiyor ki ürü­nümüz karşılık bulabilsin. Bu yüzden inişli çıkışlı bir ihra­cat grafiği ile karşılaşıyoruz’’ dedi.

Bakanlık ve ihracatçı birlikte hareket etmeli

AB pazarına girişte en bü­yük sorunun pestisit kalıntı­ları olduğuna da dikkat çeken Yazgan, şeftalide zaman za­man bu sorunla karşılaşma­dıklarını söyledi. Son yıllarda hem bakanlığın hem de üreti­cilerin bilinçlenmesi ile bu so­runun azaldığını anlatan Yaz­gan, ‘’Bu da bizler için umut verici bir durum ama çeşidin özelliği nedeniyle artık AB pa­zarında tercih edilmiyor.

Bi­zim en büyük sorunumuz üre­ticimizin yeteri kadar bu ko­nuda bilinçlenmemesi ve bir fidancının yönlendirmesiyle hareket ediyor olması. Olması gereken ise bu konuda bakan­lığın ve ihracatçılarla birlikte hangi çeşitlerin ekilmesi ko­nusunda bir çalışma yapılma­sı gerekiyor. Bunun planlama­sı yapılırsa o zaman ülkemizin coğrafi ve iklim özellikleriyle hem Avrupa’ya hem Rusya’ya hem de Ortadoğu’ya çok rahat­lıkla ürünün satışını yapabili­riz’’ diye konuştu.

‘’Döviz kurunda yakın bir zamanda ayarlama yapmamız gerekiyor’’

Türkiye’de döviz kuru nedeniyle girdi maliyetlerinin yükselmesine yol açtığını ifade eden Senih Yazgan, işçilik, akaryakıt, gübre ve ilaç maliyetlerinin artırdığını iletti. Ambalaj maliyetinin bile yüksek olduğunu aktaran Yazgan, ‘’Kağıt karton ambalajı bile ithal eder durumdayız. Bunların yanı sıra bir de bastırılmış döviz kuru var.

Bastırılmış döviz kuru nedeniyle girdilerin artması, maalesef ihracatçıları rekabette her geçen gün geriye atıyor. Türk ihracatçısıyla Mısırlı ihracatçıları yan yana koyduğunuzda Mısırlı ihracatçı bizden çok çok daha düşük ve aynı kalitede ürün üretiyor. Daha önce tedarikçisi olduğumuz zincir marketlere de dolayısıyla fiyat açısından ve kalite açısından tutturan ülke hangisi ise ona yönleniyor. Mutlaka girdi maliyetleri karşılığında bizim de döviz kurunda çok yakın bir zamanda ayarlama yapmamız gerekiyor.

Aksi takdirde bu yıl ihracatçılar adına bir hayal kırıklığı yaratabilir. Bunu aşamazsak eğer, birçok ihracatçı piyasadan kademeli olarak çekileceğini düşünüyorum. Birlik olarak bu yıl koyduğumuz 250 milyon dolarlık ihracat hedefini tutturabilirsek, tüm ihracatçılarımız ayakta alkışlamak gerek’’ dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu